Yönetmen Yılmaz Güney hakkında "Sinemamızın en iyi kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği" sözleri büyük tepki çeken ve ardından Güney ailesinin dava açacağını duyurduğu oyuncu Farah Zeynep Abdullah, aylar sonra yaptığı açıklamada, "Dediğim şeyi Kürtlerle ilgiliymiş gibi lanse eden Nagehan Alçı’nınki dahil 100 kadar dava da ben açıyorum. Kazandığım tazminat parasını da ‘ÇİRKİN KRAL’ adına kadına şiddet derneklerine bağışlayacağım" dedi.
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, eylül ayında sosyal medyadaki bir tartışmada, yönetmen-oyuncu Yılmaz Güney hakkında, "Sinemamızın en iyi kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği" demiş, dava açacaklarını açıklayan Güney ailesine ise, "Ok, hakimi vurmak yok ama" yanıtı vermişti.
Abdullah, "Şiddet konusunda aleyhine yazılanlar doğru. Bunlar defalarca da yazıldı. Fakat şu konjonktürde Güney’e Farah Zeynep’le başlayan saldırı kampanyasının sebebi Güney’in Kürt olması. Olayın özü bu" diyen gazeteci Nagehan Alçı'ya da, "Yok koç erkeği olması abartma" demişti.
Yeni filmi "Bihter"in seyirciyle buluşmasının ardından Hürriyet'ten Hakan Gence'ye söyleşi veren Abdullah, Gence'nin sorusu üzerine söz konusu tartışma hakkında konuştu.
Abdullah, "Katil ama güzel filmler çekiyor, sapık ama güzel resim yapıyor. Bu deli-dâhi dönemlerini geçtik artık" başlıklı söyleşide, şunları söyledi:
"Dediğim şeyi Kürtlerle ilgiliymiş gibi lanse etti"
"Şuna şaşırdım; iddia etmedim, hakaret etmedim, sadece olanı söyledim. Bu denli fanatizme ve putlaştırmaya hiç bu kadar yakından şahit olmamıştım. Sadece ben değil, ailem de dahil olmak üzere tehdit edildim, hakarete uğradım. Dediğim şeyi Kürtlerle ilgiliymiş gibi lanse eden Nagehan Alçı’nınki dahil 100 kadar dava da ben açıyorum (gülüyor). Kazandığım tazminat parasını da ‘ÇİKİN KRAL’ adına kadına şiddet derneklerine bağışlayacağım."
Abdullah'tan Nur Sürer'e cevap: Uçurtmayı şimdi kim vuruyor?
Abdullah, "Nur Sürer de bir mesaj paylaştı ve mesajının bir bölümünde 'Kimsenin haddi değil Yılmaz'la ilgili konuşmak' dedi… Sen ne demek istersin?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bu açıklama, insan ayrımı ve hatta kendince küçümsemesi çok komik geldi bana... Sektörde kadın ve erkek eşitliğinin olmadığını her yerde söyleyen, 'Kadına şiddeti normalleştirenlerle mücadele etmeli, asla cezaevlerinden çıkarmamalıyız' diyen sözde aydın kesimin böylesine laflar edip kendileriyle çelişmesi çok üzücü. E, hani hepimiz eşit olmalıydık? Uçurtmayı şimdi kim vuruyor? Hani özgürce düşündüklerimizi söyleyebileceğimiz bir toplumda yaşamak istemiyor muyduk ya?
"Katil ama çok güzel filmler çekiyor, sapık ama güzel resim yapıyor"
Şahsen ben propaganda filmlerini sevmiyorum, anlamıyorum da zaten, bence kamu spotu anlayışından bir farkı yok. Genel olarak sanata saygı duymayı anlarım, fakat putlaştırmayı aklım almıyor. Sanatçının yaşamıyla sanatı ayrı tutulamaz, tutarlı ve uyum içinde olmadığı sürece inandırıcı da olmaz. Çünkü bütün bunların toplamı olarak var olur insan. Katil ama çok güzel filmler çekiyor, sapık ama güzel resim yapıyor, ırkçı ama güzel şarkı söylüyor. Bu deli-dâhi dönemlerini geçtik artık."